“Kendin olmak cesaret edebilmektir” diye benimsedim bu sözü… Sevdiğin şeyleri yapmak ideallerinin peşinden koşmak “Aman, millet ne der?” diye düşünmemek ya da en kendi halinle var olmak…

Bir çırpıda sarf edilen bu sözlerin altını doldurmak öyle zor ki… İşte o yüzden cesaret istiyor. En küçük adımlarında en günlük kararlarında dahi kendin olmak.

Kozmetik, cilt bakımı, makyaj… Evet, bunlar da bu denklemin içinde… Hem de çok içinde! Giyinirken, saçını yaparken kendine bakarken ne kadar kendin olabiliyorsun?

Hepimiz güzeliz! Kendimize sadece daha güzel olmak için değil, daha iyi daha sağlıklı daha mutlu olmak için bakıyoruz. Hepsinden fazlası, özgüvenimizi yükseltmek için…

Çünkü iyi bir cilt özgüven kaynağıdır. Güzellik bir sivilceye bağlı değildir mesela. Sadece “Ben güzelim” demeye de cesaret edebilmektir güzellik. Kendini sevebilmektir. Kendini gizlememektir.

Cilt bakımında cesur olmak da kendine yaptığın iyiliklerden biri… Önce kendini sev, önce kendini tanı… Cildini tanımak da kendini tanımanın bir parçası.Peki cildimizi ne kadar tanıyoruz?

Derimiz tüm vücudumuzu kaplayan, iç organlarımızı dış etkenlerden koruyan, nefes alan ve yaşayan en büyük organımızdır. Erişkin bir insanda yüzeyi 2 metrekareyi bulur ve toplam vücut ağırlığının %15-20’sini oluşturur.  Epidermis dediğimiz doku, derinin en üst katmanıdır. Ve dış uyaranlara ilk maruz kalan da işte bu kısımdır. Hepimize türlü türlü sıkıntılar yaratan ve en çok işleme tabi tutulan, kırışan, lekelenen, yağlanan, kuruyan hep bu tabakadır. Tüm dermokozmetik alış verişimizi ve bakımlarımızı  işte bu tabaka için yaparız. Peki ama bizim için bu kadar hayatı olan, iskelet sistemimizden sonraki en büyük organımıza yeterli ilgiyi gösteriyor muyuz?

Aslında yapmamız gereken çok basit 👇🏽

  • TEMİZLE
  • NEMLENDİR
  • KORU